Evimin önündeki KüçükBahçem'in yanısıra bir de işyerimde bir kaç arkadaşla birlikte ilgilendiğimiz bir KüçükBahçem'iz daha var malum.
5 Eylül 2011 itibari ile işyerimizdeki KüçükBahçem'iz.
Uzun bir bayram tatilinin ardından işimizin başına yeniden döndüğümüzde, evimin önündeki KüçükBahçem'de de olduğu gibi, işyerimdeki KüçükBahçem'izde de birikmiş mahsüller karşıladı bizi. Kargalar yemesin diye üzerlerine örttüğümüz örtünün de çok faydası olmuş bu arada. Yoksa saksağanlardan, serçelerden bize pek bir şey kalmıyordu. Kızaranın, olgunlaşanın içini anında boşaltıyorlardı.
Bunlar topladığımız mahsül,
"Kızaracak Yeşil Domatesler" diye bir film mi vardı?
Büyümekte olan bir bal kabağı,
bu ise üzerine en az 5-6 kez bastığımız halde inatla ayakta kalmayı bşaran ve neticesinde o küçücük boyuna aldırış etmeden boyundan büyük 6-7 ürün veren biberimiz. Ne demişler "beni yıkamayan şey güçlendirir"
ve yalnız başına bir pepino...
Bu koli de biz yokken bahçemizi susuz bırakmayan güvenliğin hakkı.
Afiyetle...
.
0 yorum:
Yorum Gönder