1/06/2012 04:26:00 ÖS
bahçecilik, cocopeat, composit, gardening, Hidroton, hydroton, kaya yünü, kırmızı patates, otomatik, perlit, rockwool, saksı, sera, taş yünü, tatlı patates, torfi kompozit, vermikulit
Yaz sonunda KüçükBahçem'deki
sandıklardan topladığım kırmızı tatlı patateslerden küçük bir tanesini evin içinde köklendirmek üzere, aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi bir mama kavanozuna koymuştum.
Burada
filizlenip iyice köklendiğinde, kızım ile birlikte bir hidroton
(hydroton) saksısı hazırladık. Hidroton; perlit, vermikulit, cocopeat,
kaya yünü gibi topraksız tarımda kullanılan bir yetiştirme ortamıdır.
Özel bir kilin misket gibi şekillendirildikten sonra 1200 °C’ye kadar
ısıtılması ile üretilir. Yüksek ısıda fırınlandığı için patlamış mısır
gibi genişler, gözenekli bir şekil alır. Taş gibi kuru olduklarından
toprak gibi dağılmazlar, bozulmazlar. Gerektikçe yıkanıp temizlenerek
yeniden kullanılabilir. Hidroton tanelerinin pH değerleri nötrdür.
Herhangi bir katkı, mineral, besin, gübre vs. içermezler. İçi boşluklu
olduğu için hem hafiftirler hem de sıvıyı sünger gibi tutarlar.
Dolayısıyla köklenme için ideal bir ortam oluştururlar.
Tatlı
patates çimini topraksız tarımda kullanılan özel besin sıvısına
daldırılmış hidroton dolu saksıya koyduktan tam bir ay sonraki görüntüsü
aşağıdaki gibidir.
Saksıya değil de eve sığmadığı için KüçükBahçem'e taşımak üzere torf dolu bir saksıya aktardım.
Şu
anki hali mi? Maalesef seramı henüz kurmadan KüçükBahçem'e taşıdığım
için soğuktan donarak öldü. Biraz acele etmişim dışarıya almakla.
Baharda bir kez daha deneyeceğim. Bu sefer hidroton saksıma bir de
otomatik sulama ve suyu havalandırma sistemi ilave edeyim diyorum,
şuradakiler gibi...
http://www.hydroponics.net/
Her şey gönlünüzce olsun, kalın sağlıcakla...
12/31/2010 11:40:00 ÖÖ
atık enzimi, bahçe, clonex, cocopeat, effective microorganizms, etkin mikroorganizma, gardening, hydroton, organik, perlite, saksı, sera, super thrive, taş yünü, topraksız tarım, torf, vitamin
ÖZET:
------o------
2010'un bu son gününde, tamamlanmasına saatler kalmış bir yılın muhasebesini yaptım kendimce. Bu yazımda da bu yılın bahçecilik sezonunda neler yaptığımı, önceki yazılarımdan derleyerek kısaca özetledim. Bu sezondan edindiğim tecrübeleri, kazançlarımı da not ettim, tespit ettiğim hatalarımı da....
Yazının sonunda 2010 yılı yaz sezonunda bahçemden ne kadar ürün aldığımın listesi de var. Toplam miktar kimilerine göre komik kalabilir amma ve lakin neticede hepsi kendi çabalarımla kendi yetiştirdiklerimdir.
2011'de daha iyi bir bahçe sezonu geçirmek ümidiyle...
------o------
Aslında topraktan hiç uzak kalmadım. Köyüme gittiğimde de tarlada, bahçede çalışırdım dedemlere yardım etmek için. Kâh ayçiçeği, pancar sulardık hep birlikte kâh çeşitli sebze, meyve yetiştirirlerdi biz de anladığımız kadarı ile yardımcı olmaya çalışırdık.
Bugüne kadar hep müstakil evlerde oturdum. Küçük de olsa bahçesi vardı hepsinin. Şimdiki yeni evimizin de önünde ve arkasında
küçük birer bahçemiz var. Annemin ön bahçede yetiştirdiği domatesler benim için bir dönüm noktası oldu. İtiraf etmek gerekirse tadına bakana kadar her gün içinden geçtiğim bahçede domates yetişmekte olduğunun bile farkında değildim. Ne zaman ki bir akşam yemeğinde “-Domatesler ne kadar da lezzetliymiş” dediğimde eşim bahçeden topladığını söyleyince varlığından haberdar oldum bahçedeki domateslerin. O zamana kadar pazardan aldığımız “domates”leri de domates zannediyormuşuz; gerçek domateslerin tadını unutmuşuz zamanla meğerse. Tıpkı hayatı boyunca bir kez bile güneş görmemiş, bir kez otlanmamış tavukları tavuk zannettiğimiz gibi…
|
Evimin önünden |
Bir de hediye gelen bir karaçam tohumunun bir bardakçık saksıdan kafasını uzatıp büyüdüğü mucizesini gördüm ya o zaman iyiden iyiye bakış açım değişti toprağa. Bir tohum ekiyorsun o sana kocaman bir ağaç veriyor. Bir biberden çıkmış onlarca tohumdan sadece birini ekiyorsun o tohumdan sana onlarca biber veriyor. Nur içinde yatsın Âşık Veysel ne de güzel söylemiş: “Bana türlü türlü meyve yetirdi”, “Kazma ile dövmeyince kıt verdi”, “Karnın yardım kazma ile bel ile / Yüzün yırttım tırnak ile el ile / Yine beni karşıladı gül ile / Benim sadık yârim kara topraktır”
12/17/2010 12:16:00 ÖS
biber, domates, gardening, hydroton, kışlık marul, motor, otomatik, patlıcan, perlit, saksı, sulama
11/02/2010 09:35:00 ÖS
acı biber, bahçe, ellepres, fide, filiz, gardening, hydroton, jiffy, kışlık marul, marul, patlıcan, şişen tablet, viyol
Bu hafta sonu bahçeyi tamamen temizledim. Bahçemde naneden başka dikili bir sebzem kalmadı. Sadece
sandıktaki patatesler ve
borudaki çileklerden direnen bir tanesi duruyor. Patatesler de bu hafta sonunu bekliyor gün yüzüne çıkmak için.
Bunlar bahçemden topladığım son ürünler.
Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.
Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.
Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-