10/07/2011 12:30:00 ÖS
apple, dealextreme, focalprice, google, hepsiburada, hizlial, ipad, iphone, ipod, lightake, macintosh, others, pandawill, pixar, steve jobs, tinydeal, toy story
Bilişim sektöründeki herkesin gündeminde olan bir konu Steve Jobs'ın ölümü. Haberleri izleyenler, tanımasa bile kulak kabartmıştır kim bu diye. Kolay değil milyonlarca belki milyarlarca kişiye ulaşmış ürünlerin tasarımcılarından, öncülerinden birisi. Sıradan birisi değil kısaca.
Şimdi bir çok ortamda değişik şekilde gündeme gelecektir, Steve Jobs'ın ölümü. Kimisi diyecektir " Gördün mü bak o kadar parası var ama adam gencecik yaşta gitti yine de", kimisi diyecektir "Şu kanser ne illet şey", kimisi de belki de "artık iPhone 5'in çıkması daha da gecikir ya da çıksa da acaip pahalı olur" diyecektir.
Her neyse; Allah rahmet eylesin, benim aklıma şu takılıyor "şimdi bu adam doğrudan cehenneme mi gidecek?" "ee tabi müslüman değil ki niye gitsin cennete" diyecek kimileri sanki cennetin anahtarı kendisindeymiş gibi... Sanki sabah akşam namaz kılmaktan başka bir vasfı varmış gibi. Sanki bu dünyada insanlık için geçtim hadi müslümanlık için en ufak bir hayrı dokunmuş gibi...
Buna da her neyse. Her sabah yaptığım gibi rutin olarak göz attığım siteler var. Bunlardan birisi de www.dealextreme.com . Bu siteye girince aşağıdaki gibi bir taziye mesajı yayınladıklarını gördüm. Çok hoşuma gitti. Neticede adamın sayesinde on binlerce çeşit ürünü satıyorlar. " i " serisinin (i-phone, i-pad, i-pod, vs) çakmasından tutun da bunlar için üretilen aksesuarlara kadar. Steve Jobs'ın (apple) tasarımları sayesinde hatırı sayılı para kazanıyorlar. Sadece kendileri değil üreticileri de kazanıyor. Adamın sayesinde sadece doğrudan Apple ve bağlı kuruluşları değil bu sayede oluşmuş bir piyasadan milyonlarca kişi ekmek yiyor. Bir düşünün bizim sayemizde kaç kişi ekmek yiyor diye...
DealExtreme'i bu hassasiyetinden dolayı tebrik ediyorum ve alkışlıyorum.
Sonra dedim diğer sitelere de bakayım bakalım onlarda da var mı bir şeyler diye...
Mesela tinydeal,
10/06/2011 02:45:00 ÖS
bahçe, cabbage, cucumber, dev, gardening, giant, ingiliz, ingiltere, kabak, lahana, pumpkin, salatalık
Yetiştirdiği 8.15 Kg'lık dev soğanı ile poz veren Pete Glazebrook
isimli çiftçi, dünyanın en ağır/büyük soğanını yetiştirme rekoru ile
Guinnes Rekorlar Kitabı'na girdi.
İngiltere'nin
Harrogate kentinde bir asırdır düzenlenen "Harrogate Autumn Flower Show"
festivalinde çiftçilerin yetiştirdiği dev sebzeler büyük ilgi çekti.
Festivalde, 8.150 kiloluk soğan, 45 kiloluk kabak ve 83 santimetre
uzunluğundaki salatalık sergilendi.
Dev domates (bizim pembeler arasında da var böyleleri hatta daha büyükleri)
devamı aşağıda...
Tarih 25 Eylül 2011 Pazar. Saat 10.30 civarı, yer Romanya'nın başkenti Bükreş Henry Coanda Havaalanı. Türk ve İsrail yolcu uçakları yan yana durmuşlar.
Biz birazdan kalkacak olan TK 1044 uçuş numaralı uçağımıza binerek İstanbul'a dönmek üzereyiz. Bu Bükreş seyahati ilginç tesadüflere sahne oldu benim adıma. TransNEW çalıştayının akşamında biz misafirlere verilen yemekte, Romen organizatör bizi Güney Kıbrıs'lılarla aynı masaya oturttu özellikle. Sanki barıştırmaya çalışırmış gibi. Benim için bir sakınca yok, çekineceğim bir husus yok. Fakat Kıbrıs'lılardan birisi yemek boyunca habire laf sokmaya çalıştı kendince alkollü kafayla. Kuyruk acısı var, belli oluyordu gerekli cevapları aldı, fazla da muhatap olmadım zaten. Kıbrıs'ın suları ısınmışken bir de yemek masasını ısıtmaya gerek yoktu buralarda...
Esen kalın.
Yine geldik doğrusuyla, yanlışıyla bir sezonun sonuna. Bu sezonda da
kendimizce bir şeyler yetiştirmeye çalıştık KüçükBahçem'izde.
Dolayısıyla girişte "doğrusuyla yanlışıyla" demiş olsak da bu işte her
şey doğruydu. Ne demiş büyükler, "Galiptir bu yolda mağlup".
Eksik olmasın bir kaç iş arkadaşımızla birlikte, öğlen saatlerini
değerlendirmek amacıyla bahçemizin bir kenarında salatalık, domates,
biber, altın çilek, kavun, kabak hatta peppino bile yetiştirdik.
Bizim için güzel bir eğlence oldu. Kendi yetiştirip kendimiz yediğimiz
sebzelerin de tadı bir başka oluyor elbete. Bu sene doamtese ve
salatalığa para vermedik. Tamamen KüçükBahçem'izden karşıladık bu
ihtiyacı. Toprak şirketten, su şirketten. (Toprak zaten boş duruyordu
ama şirketin suyunu kendi çıkarınız için kullanmışsınız diye düşünenlere
cevaben: biz de tuvalete birer kez eksik girmek suretiyle sifon
suyundan tasarruf ettik, bu böyle biline !)
Maalesef Eskişehir'de yaz sezonu kısa sürüyor. Üstüne bir de bu sene yaz
geç geldi, yağışlar uzun süre kesilmedi. Dolayısı ile fideleri toprağa
geç diktik. Şimdi ise artık havalar iyice soğudu. Bağbozumu zamanı
geldi KüçükBahçem'izde. İçimiz acıyarak söktük bize bol bol ürün vermiş
domatesleri, biberleri, patlıcan bitkilerini...
En uzun kökler altın çileklerde, sımsıkı sarılmış toprağa bırakmıyor...
Son mahsuller...
İlk etapta sadece örtü altındaki domateslere dokunmadık. Bunları sökmek ertesi güne kaldı. Onların da akibeti aynı oldu.
ve
günün sezonun sonunda işyerimizdeki KüçükBahçem'iz seneye yeniden
fidelerle buluşmak üzere temizlendi, çapalandı, kabartıldı. "İnşallah"
seneye bu seneden edindiğimiz tecrübelerle amatör bahçeciliğimize
devam...
Meraklısına maceramızın tamamı şu linklerde:
15 Haziran 2011
İşyerindeki KüçükBahçem'iz
02 Temmuz 2011
İşyerindeki KüçükBahçem'izin ilk mahsülleri
27 Temmuz 2011
Hıyarlar İşyerimizdeki KüçükBahçem'izden...
19 Ağustos 2011
Bundan böyle domatesler de işyerimizdeki KüçükBahçem'izden...
11 Eylül 2011
Bayram dönüşü işyerimizdeki KüçükBahçem'iz
Görüşmek umuduyla...
Bunlar da işyerimdeki KüçükBahçem'izin kavunları...
Domates, biber, salatalıktan sonra tatlı niyetine kavun iyi gider dedik. Olgunlaşan kavunlarımızı kopardık dallarından.
Yanında beyaz peynir vd. yoktu, öylece kemirdik gitti; iyi de gitti...
Bir sonraki sene için tohumlarından ayırmayı ihmal etmedik.
Esen kalın.
Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.
Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.
Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-